Soracağım soru kısa ama açıkçası geniş çaplı ve biraz zor.
''Zaman nedir?'' lütfen aklınıza ne geliyorsa söyleyin.

Ben bir matematikçi olarak zamanı yaşadığımız 3 boyutlu uzayda dördüncü bir boyut olarak görüyorum. Bilhassa zaman bizim için lorentz anlamında oldukça önemli çünkü zaman sayesinde cisimlerin hareketlerini daha iyi anlıyoruz ve onları kontrol etmemiz ancak zaman sayesinde mümkün. Şunu da belirtmeliyim ki zamanın ne olduğundan çok bizim için ne anlam ifade ettiğini anlamak önemlidir, yoksa zamanın pratikte bir kullanışı ve denklemlerimizde yeri olmadığı sürece bir anlam ifade etmezdi aynı matematikteki fonksiyonlar konusu gibi aslında. Fonksiyonların ne olduğundan çok onların bize neler verebildiğini araştırmak tanımının ne olduğunu bilmekten çok daha mühimdir.Burada ukalalık yapmak istemem tabii ki fizikçi ve astronomi okuyan arkadaşlar daha iyi cevap verecektir bu konuya işin ayrınıtsına girmiyorum bizim de zamanı kullandığımız söylenebilir...

ZAMAN bir öngörü ve kabulden ibarettir.

Einstein zamanı evrenin dördüncü boyutu yaparak hayatının hatasını yapmıştır.
Bizim gezegenimizde bir günü 24 saate bölmüşüz ve saati 60 dakika olarak kabul etmişiz. Saati 120 dakika olarak kabullenmiş olsaydık bir gün 12 saat olacaktı.
Evrende bir günü bizim saatimize göre 4 saat olan gezegenler de 72 saat olan gezegenler de vardır.
Ayrıca evrende uçsuz bucaksız karanlık alanlar vardır. Oraya gittiğimizde zamanı nasıl algılayacağız ve neye göre değerlendireceğiz.

Zaman para gibi bir kabul ve olgudur. Paraya değer verdiğimiz için kullanabiliyoruz. Değer vermezsek kağıt parçasından başka şey değildir.
Parayı işimizi kolaylaştırmak için bir araç olarak kullanabiliriz. Ama para gerçek bir varlıktır ve her şey paraya bağlıdır dersek olmaz.
Zamanı da araç olarak kullanıp işlerimizde kolaylık sdağlayabiliriz. Ancak onu tutup evrenin dördüncü boyutu yaparsak sonrakiler de bugün olduğu gibi evrene yeni boyuutlar ekleyerek 12 boyuta vardırırlar. Bundan dolayı evren anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz bir yapı olur. Bu nedenle bilimin gelişmesinin ve insanlığın ilerlemesinin önü bugünkü gibi kapanmış olur.
Günümüzde bu boyutlar yüzünden evreni kimse anlayıp çözemiyor.
Ben üç boyutlu haliyle ele aldıktan sonra evreni ancak çözdüm ve böylece evrendeki madde aleminin BİG BANG ile değil SÜREKLİ OLUŞUM VE DÖNÜŞÜM YASASI doğrultusunda oluşup devindiğini anlayıp çözdüm.

Elimden geldiğince pratik ama zor bir şekilde açıklayacağım.Doğada bir etkinin çevresine etkiyebilmesi için, öncesinde bu etkinin var olması zorunludur.Var olması da yetmez,bu etkinin çevresinde bir sonuca ulaşabilmesi için etkinin etkidiği şeyler için fark edilebilmesi zorunludur.Etkiyi ve etkiden doğan etkileşimlerin o etkileşimden etkilenenlerce hissedilebilmesi için gerekli olan olguya zaman denir.Tanıma göre zaman,etki ve etkilenlerce tanımlandığı için ; etkiyi yapan ve etkilenenlerin atıllıklarına göre değişme gösterir yani görelidir. Zaman olgusu, etkileşimlerin sayısal bağıntılara dökülüp doğadaki olayların matematiksel olarak ifade edilmesiyle, etkileşime giren doğa nesnelerini sahip olduğu kütle,hız,boyut gibi değişkenlerle birlikte ifade edilmiştir.Bu bağıntıları kuran bilim dalı da fiziktir.Örnek verecek olursam: düşük enerjili etkileşimler için zaman= Kuvvetten etkilenen cismin kütlesi x parçacığın hızı / parçacığa etkiyen kuvvet ile bir kuvvet etkileşime bağlı olarak tanımlanabilir.Veya yüksek enerjili(yüksek hızlı cisimler) etkileşimler için zamanın göreli olması da dikkate alınır ve zaman
durgun cisim için zaman x karekök(1-hızlı cismin bağıl hızı/elektromanyetik dalga hızının karesi)= hızlı cisim için zaman , olarak ifade edilmiştir.Bilmsel ifadelerde deneyler yardımıyla değişkenler ve bu değişkenlerin aralarındaki orantılar incelenir.Bunlar da matematiksel olarak, bağıntılar veya fizik formülleriyle ifade edilir.Sabit orantılar için katsayılar kullanılır.(Kütleçekim sabiti katsayısı gibi)
İşte zaman da bu formüllerde kullanılan bir değişkendir, doğanın gözlemi sonucu ortaya atılmış bir çıktıdır.