Bilimsel süreç becerileri düşünme becerileridir ki onları bilgiyi oluşturmada ,
problemler üzerinde düşünmede ve sonuçları formüle etmede kullanırız.Bu
beceriler bilim adamlarının çalışmaları sırasında kullandıkları becerilerdir.Bu
önemli becerileri öğrencilere kazandırarak onları kendi dünyalarını anlamaya ve
öğrenmeye muktedir kılabiliriz.Bu beceriler bilim içeriğindeki düşüncenin ve
araştırmaların temelidir.
Bilimsel süreç becerilerinin , geniş ölçüde aktarılabilir olduğu birçok fen
disiplini için benimsenmiş ve bilim adamlarının doğru davranışlarının yansıması
olduğu kabul edilmiştir.
Ondört bilimsel süreç becerisi :
A ) TEMEL BECERİLER
Gözlem Yapma
Ölçme
Sınıflama
Verileri Kaydetme
Sayı ve Uzay İlişkileri
B )NEDENSEL BECERİLER
Önceden Kestirme
Değişkenleri Belirleme
Verileri Yorumlama
Sonuç Çıkarma
C )DENEYSEL BECERİLER
Hipotez Kurma
Verileri Kullanma ve Model Oluşturma
Deney Yapma
Değişkenleri Değiştirme ve Kontrol Etme
Karar Verme
BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİNİN FEN (VE FİZİK ) ÖĞRENİMİNDEKİ YERİ NEDİR?
Bilimsel süreç becerileri bilim adamlarının bilgiye ulaşmada ve bilgiyi işlemede
kullandıkları yol ve yöntemlerdir.Çocuklarda bilim adamları gibidir.Araştırma
yapmaya çocuklar erken yaşlarda başlarlar.Bu araştırmalar başlangıçta oldukça
tecrübesizce yapılır.Birçok çocuğun doğal merakı onları araştırma yapmaya
iter.Yeni araştırma yapma çocukların doğasında zaten vardır.
Öğrencilerin kullandıkları ve geliştirdikleri beceri ve süreçler bilim
adamlarının çalışırken kullandıkları ile aynıdır.Bu çalışmalar doğanın
işleyişini anlamak ve yaşanılır ortamlar hazırlamak için gereklidir.Bilim
adamları da gözlem yapar , sınıflama yapar , ölçme yapar , sonuçlar çıkarmaya
çalışırlar , hipotezler ileri sürerler ve deneyler yaparlar.
Günümüzün muazzam bilgi patlaması tüm bilim dallarındaki bilgi hazinesini her
geçen dakika arttırmaktadır.Sürekli değişen yeni anlayışlar ve yeni boyutların
eklenmesiyle kabul edilen yeni gerçekleri ve kavramları bile güçlükle takip
edilebilmektedir.
Öğrencilere fizikteki veya herhangi bir bilim dallarındaki bilgilerin tümünü
vermemiz mümkün değildir.Bun ne ömrümüz nede imkanlarımız yeter.Bu nedenle
günümüzün modern eğitim anlayışı , bilgini yanı sıra bilginin elde ediliş
yöntemlerini de öğrencilere kazandırılmasına yöneliktir.
Bilimsel bilgiler yeni düşüncelerin ortaya atılıp denenmesi sonucunda
gelişebilir ve değişebilir.Yani bilimde bir süreklilik ilkesi vardır.Bundan
dolayı öğretmenler yeni nesillere araştırmacı bir ruh kazandırmaya
çalışmalıdırlar.Böylece bilimsel bilgilerin bilinen gerçeklerle doğru olduğu ve
zamanla değişebileceği fikri öğrencilere aşılanmalıdır.
Okullarından mezun olan tüm öğrenciler , bilimsel çalışmanın ne olduğunu bilmeli
, bilimin onların kültürleri ve hayatlarıyla nasıl ilişkili olduğunun farkında
olmalı ve bilimin bazı temel kavram , beceri ve davranışlarını kazanmalıdır.
Bilimsel süreç becerileri fen eğitiminde en önemli kurumsal güçtür.Mesele ister
felsefi olsun ( örneğin bilimsel düşünme yolu ) pratiğe dayalı olsun (örneğin
değişken dünyada hayatta kalma stratejileri ) çözüm genellikle aynıdır.Bu
nedenle bilimsel süreç becerileri ilk, orta , ve lise fen programlarında
kuvvetle uygulanmalıdır.
Bilimsel süreç becerilerinin geliştirilmesi öğrencilere problem çözme ,
eleştirel düşünme , karar verme , cevaplar bulma ve meraklarını giderme olanağı
verir.
Araştırma becerileri öğrencilerin sadece fen hakkında birtakım bilgileri
öğrenmelerini sağlamaz , aynı zamanda bu becerilerin öğrenilmesi onların
mantıklı düşünmelerine ve makul sorular sorup cevaplar aramalarına ve günlük
hayatta karşılaştıkları problemleri çözmelerine yardımcı olur.
Bilimsel süreç becerilerinin öğrenciler tarafından kullanılması öğrenmenin
kalıcılığını arttırır.Çünkü yaparak öğrenme daha kalıcı olur.Bir Çin atasözü “
Duyarım unuturum , görürüm hatırlarım , yaparım öğrenirim “ bu duruma uygun
düşer.Bir öğretmen eğitim öğretim sürecinde öğrencilerin ne kadar fazla duyusuna
yönelirse o oranda etkili bir öğretim sağlanmış olur.Yaparak öğrenmede öğrenci ,
hemen hemen bütün duyularını kullanmış olur.Bu sayede öğrenme daha etkili ,
kolay ve kalıcı olmaktadır.
Fen bilimleri eğitimin temel amaçlarından biride öğrencileri bilimsel okur-yazar
yapmaktadır.Bilimsel okur yazarlık :
Fen bilimlerinin doğasını bilmek ;
Bilginin nasıl elde edildiğini anlamak;
Fen bilimlerindeki bilgilerin bilinen gerçeklere bağlı olduğu ve yeni kanıtlar
toplandıkça değişebileceğini algılamak ;
Fen bilimlerindeki temel kavram , teori ve hipotezleri bilmek ;
Bilimsel kanıt ile kişisel görüş arasındaki farkı algılamak , olarak
tanımlanmaktadır;
Bilimsel okur-yazar bireylerden oluşan toplumlar hem yeniliklere kolayca uyum
sağlar hem de kendileri yeniliklere önderlik edebilir;
Günlük hayatımızda karşılaştığımız birçok durum fizik veya kimya ile
ilgilidir.bireylerin kendi yaşantılarını inceleyen olayların okulda öğrendikleri
bilgiler ile ilişkisini kavramaları , onların bilimsel okur-yazar olmalarına
büyük ölçüde katkı sağlayacağı bir gerçektir.Eğer okullarda bu ilişki
kurulamazsa teknolojinin egemen olduğu günümüzde , bireyler daha kolay bir
yaşantı için gerekli bilgi ve becerileri kazanmayabilirler.
Kısaca günümüz insanının hayatının her safhasını etkileyen teknolojik
gelişmeleri algılayıp yorumlayabilmesi için temel bir fizik ve kimya genel
kültürü eğitiminden geçmesi gerektiği açıkça görülmektedir.Böylece bireyler
bilimin değerini anlar ve ona karşı pozitif bir tutum geliştirir , teknolojinin
toplumsal yaşantı üzerindeki etkisini anlar.Bunun yanında fen eğitiminden geçen
öğrenciler “ Bilimsel süreç becerileri ” ve bunları daha sonraki yaşantılarının
değişik aşamalarında kullanarak hayatlarını kolaylaştırırlar.
Fizik dersi konusu ve çalışma tekniği bakımından bilimsel süreç becerilerinin
kullanılabileceği bir derstir.Bu derste öğrenciler tam bir bilim adamı gibi
motive edilip onların araştırma, inceleme, gözlem ve deneyler yaparak sonuçlara
ulaşmaları sağlanabilir.
Günümüzde fizik eğitiminde öğrencilere kısıtlı bir süre içinde çok sayıda konu
verilmektedir.Bu durum öğrencilerin fizik derslerini sevmemesine neden
olmaktadır.Birçok öğrenci fiziği ezberlenmesi gereken birtakım formüllerden
oluşan sıkıcı bir ders olarak görmektedir.Onun için fizik eğitimi programları
oluşturulurken aşağıdaki şu hususlara dikkat edilmelidir.
a ) Öğrenciyle daha çok ilişkisi olan ve fiziğin uygulamalı yönlerini vurgulayan
öğretim malzemeleri bulmak ve geliştirmek
b ) Matematiği fiziğin hizmetine sunmak ve gerçekten gerekli durumlarda
kullanmak.
c) Fizik eğitimi programlarının ilk yıllarında nitel veya yarı nitel
incelemeleri vurgulayarak öğrencilerin aktif olarak fiziğe katılımını sağlamak.
d ) Hem öğretmen hem de öğrenci için “ eğlenceli ” incelemeler yapmak.
Fen eğitiminde az çoktan iyidir.Fen eğitiminde birçok konuyla kabarık bir
müfredatı uygulamak hem öğretmen hem de öğrenciler için oldukça zor ve sıkıcı
olur.Üstelik kısa zamanda verilen birçok konu unutulacak ve onca çaba boşa
gidecektir.Oysa öğrencilere bol miktarda bilginin yüklenmesindense bir takım
temel kavramlar ve bu kavramalardan yararlanarak bilgiye ulaşma yolları
öğretilirse eğitim hem daha verimli hem de kolay olur.
Öğrenciler bilgiye nasıl ulaşacaklar ? Öğrencilerin bilgiye ulaşabilmeleri için
bazı becerilere sahip olmaları gerekir.Aslında bu beceriler onların doğasında
var.Önemli olan onlara verdiğimiz eğitimle (Fen/Fizik eğitimiyle ) zaten var
olan bu becerileri yok etmemek, geliştirmektir.
Temel Beceriler
1. GÖZLEM
Duyu organlarıyla veya duyu organlarının hassasiyetini arttıran araç ve
gereçlerle objelerin veya olayların incelenmesidir.
Etkili bir gözlem yalnızca bakmak değil belirli bir amaçla dikkatli bir şekilde
ve sistemli olarak bakmaktır. Çocuklar oldukça iyi bir gözlemcidir.okula
başlamadan uzun bir zaman önce öğrendikleri bir çok şey gözleme düşkün
olmalarının bir sonucudur. Çocukların gözlem yapmaya düşkün olmalarının sebebi
biyolojik temele dayanır. Tehlikeyi algılamak , yiyecek bulmak ve evin yolunu
bulmak tüm yaratıkların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu becerilerdir.
Günümüzün konforlu ve güvenli çevresinde bir çok çocuk gözlem becerisini hayatta
kalmak için kullanmasa da ilkelden izlenim elde etme merakı hala sürmektedir.
Çocukların bu çağda gözlem yapmanın anlamı keşfetme için tüm duygularını
kullanmaktır.
Gözlem aynı zamanda zihinsel bir aktivitedir. Bundan sadece duyu organlarının
duyu organlarının uyarılması sorumlu değildir. Özellikle gözlem sonuçları
değerlendirilirken belirli bir araştırma veya problemin içeriğiyle ilgili olan
sonuçların ilgisiz olanlardan ayırt edilmesi önemlidir. Eğer çocuğun
konsantrasyonu gözlem yaparken çok kısa bir sürede azalıyorsa bu ayıt etmeyi
yapamayabilir ve önemli olan bilgileri kaçırabilir. Bunun için gelişmenin ilk
zamanlarında çocuklar yapabildikleri kadar çok gözlem yapmaya
cesaretlendirilmelidir.
Bilim gözlemle başlar. Ayrıca gözlem ömür boyu süren bir etkinliktir. Gözlem
becerisi gelişmiş bir öğrenci ;
Nesneler veya olaylar arsında belirgin benzerlikleri veya farklılıkları
saptayabilir.
Gözlem için gerekli uygun araç-gereç seçip bunları beceriyle kullanabilir.
Gözlem sonuçlarını değerlendirip bunlardan eldeki soruna ilişkin olanları
seçip ayırabilir.
Bir dizi gözlem sonucu elde edilen bulgulardan ilişkileri ve aradıklarını
bulabilir.
Öğrencilerin gözlem yaparak bilgi kazanmaları için öğretmen , öğrenme ortamını
en uygun biçimde düzenlemelidir.
Gözlemin faydaları ;
Gözlem çocukları meraklı olmaya sevk eder.
Benzerliklerin ve farklılıkların gözlemlenmesi , sınıflama becerisi ve
değişkenlikleri tanımlama ve değiştirme becerilerinin gelişmesi için gereklidir.
Olaylardaki ardıllıkların gözlemlenmesi kavramların geliştirilmesine yardım
eder.
Bilgilerin geliştirilmesini sağlar.
Araştırma dürtüsünü harekete geçirir.
2. ÖLÇME
Yapılan nicel gözlemlerin geleneksel veya geleneksel olmayan standartlarla
karşılaştırılmasıdır.Nicel gözlemler belirli standart veya standart olmayan
ölçümlerle değerlendirildiğinde anlamlı olur.Ölçme en basit anlamda kıyaslama ve
saymadır, doğrusal boyutları, alanı,hacmi, sıcaklığı, kütleyi, zamanı gibi
ölçülebilir nitelikleri tanımlamak için standart ve standart dışı birimlerin
kullanımını kapsar.Deneyim olmadan gelişemez.
Ölçme becerisi ile ilgili bazı sorular şunlardır ;
Bu iki cismin uzunlukları eşit midir ?
Bir cismin enini, boyun hacmini, kütlesini, ağırlığını ve yoğunluğunu
belirlemek için hangi ölçü aletlerini veya hangi yöntemleri kullanırsınız
Ölçümlerinizi diğer üyelerin ölçümleriyle kıyaslayın
Farklı ölçüm araçları kullanılırsa ne olur ?
Standart ölçü araçları hangi amaçlarla oluşturulmuştur.
Ölçme becerisi gelişmiş bir öğrenci
• Bir cismin herhangi bir özelliğini (uzunluk, ağırlık,zaman, sıcaklık ... gibi
) uygun ölçme araçları kullanarak belirleyebilir.
• Bazı bilimsel ölçme araçlarını kullanabilir.
• Çeşitli birimleri birbirine çevirebilir.
3. SINIFLAMA
Objeleri olayları veya objeleri ve olayları temsil eden bilgileri bazı metodlar
ve sistem kullanarak , benzer ve farklı özelliklerine göre gruplara ayırmaktır.
Bu süreç öğrencilerin önceki bilgileri ile yeni kavramlar arasında ilişki
kurmasını sağlar. Gruplamanın veya sınıflamanın belirli bir sistemi yada metodu
vardır. Bu gruplamalar önceden tanımlanmış özellikler kümesine göre yapılır.
Öğrenciler sınıflama ile karmaşa düzen getirirler.
Kavram geliştirme sürecinde sınıflama becerisinin önemi büyüktür. Çünkü
kavramlar eşyayı, olayları, insanları ve düşünceleri benzerliklerine göre
grupladığımızda gruplara verdiğimiz addır. Deyimler sonucunda varlıkları ortak
özelliklerine göre grulamasaydık birbirlerinden ayırt edilmemiş ve birbiriyle
ilişkileri kurulmamış binlerce izlenim karşısında bulunurduk. Bu bir kaos olur ,
sistemli bir edinim veya bilgi olamazdı.
Etkili bir sınıflama yapabilmek için sınıflanacak nesneler ve olaylar hakkında
yeterli bilgi toplanmalıdır. Yani benzerlikler ve farklılıklar ayrıntılı olarak
açığa çıkarılmalıdır. Bunun içinde iyi gözlem yapılmalıdır.
Sınıflamada sorulacak soru çeşitleri şunları içerir ;
Bu cisimler nasıl ilişkilendirilir?
Ortak özellikleri nelerdir?
Bu cisimlerin veya maddelerin kaç farklı yolla gruplandırılabileceğini
düşünüyorsunuz?
Bu grubu diğerlerinden ayıran belirleyebileceği özellikleri nelerdir?
İkili bir karşılaştırmanın anlamı nedir?
Bu soruları kullanarak ,örneğin ; bir kutu içerisinde bulunan maddelere bakıp
elektrik akımını geçirip geçirmeme özelliğine göre veya esnekliklerine göre
sınıflandırılabilir.
4. VERİLERİ KAYDETME
Öğrenciler deney yaparken hem niteliksel hem de niceliksel birçok veri elde
ederler. Olaylar ve nesneler hakkında toplanan bu veriler herkesin
anlayabileceği çeşitli düzenleyici formlarda kaydedilir. Bu düzenleyici formlar
verilerin kullanılmasında kolaylık sağlar.
Verileri kaydetme , verileri kullanma ve model oluşturma için taban oluşturur.
Tablolar çizme , net tutma , bir taslak çizme , teyp kaydı alma , fotoğraf çekme
, yapılan deneyi bir rapor haline getirme verileri kaydetme becerisiyle ilgili
davranışlardır.
5. SAYI UZAY İLŞKİLERİ KURMA
Sayı ilişkileri kurma , matematiksel kuralları ve formülleri nicelikleri
hesaplamada veya temel ölçülerle ilişki kurmada uygulanmaktadır. Sayma ve
hesaplama gibi faaliyetler içerir. Fen bilimlerinde sayıları kullanmak sorulara
ve problemlere cevap bulmak için önemlidir.
Uzayla ilgili süreçler, nesneleri düzlemsel ve üç boyutlu şekillerine göre
anlamayı ve anlatmayı içerir. Uzayda yer ve yön kavramlarını geliştirmeyi
zorunlu kılar.
Bu süreç diğer süreçlerin gelişmesine yardım eder.
Sayı uzay ilişkisi gelişmiş bir öğrenci ;
İki boyutlu bir şekli üç boyutlu bir şekle nasıl dönüştürülür?
Bir kübün kaç kenarı vardır?
Bu şeklin simetri eksenleri hangileridir?
gibi soruları cevaplayabilir.
Hazırlayan: Arş. Gör. Burak Kağan TEMİZ
Benzer Başlıklar...» Bilimsel Yöntem |
Güzel fakat bilimsel süreç becerilerinin tamamı ele alınmamış.
Bir şey sorabilirmiyim *gözlemlerin sonucunda ortaya çıkan veriye ne denir? *