Bağlı bulunduğu konular/üniteler >>
Fizik |
Güncelleme / Ekleme :04/03/2011
Felsefede Plâton’dan kaynaklanan, sonra da Skolâstik Felsefe’de de, hatta bugünkü felsefî tartışmalarda bile karşılaşılan “evrenseller” kavram ve sorunuyla başlayalım. Örneğin, neden tüm kediler birbirlerinden biraz farklı da olsa hepsini kedi olarak tanıyıp sınıflandırabiliyoruz? Plâton bir ideal biçimler evreninde ideal bir kedi fikrinin ya da temsilcisinin bulunduğunu, bizim de bir şekilde bu biçimden haberdar olduğumuzu ve her kedi gördüğümüzde bu biçimle bir karşılaştırma yaptığımızı söylüyor. Plâton’un açıklamasını bütünüyle benimsemesek de, maddesel dünyayı kediler, bulutlar, çakıltaşları gibi kategorilerle algıladığımız ve yorumladığımız bir gerçek.
Şimdi sayı fikrinin nereden geldiğine bakalım. Russell ve Frege’ye göre, gördüğümüz şeyleri sınıflandırabilmemiz, sayı kavramını oluşturmamızda temel bir rol oynuyor; aslında bu sınıflandırmanın altında da bir anlamda yukardaki “evrenseller” fikri yatıyor. Üç kedi, üç ceviz, üç kaşık gibi aynı Evrensellik sınıflarından alınmış tüm nesneleri düşününce, bunların aralarındaki ortak özelliğin “üçlük” olduğunu kavrıyor ve bir soyutlamayla üç sayısını elde ediyoruz.
Plâton’un sorusunun yanıtı, ve bununla ilgisini belirttiğimiz sayı kavramı, temelde kuantum fiziğine dayanıyor. Kedileri tanıyabilmemiz ve sınıflandırabilmemiz kedi DNA’sının kararlılığından ve dayanıklılığından geliyor. Buysa, DNA gibi moleküllerin kesikli enerji düzeylerine sahip olmalarına ve çevresel etkilerle bu enerji düzeylerinden birinden ötekine geçmenin çok zor olmasına; ayrıca yaşamın temelindeki DNA’dan kopyalanma süreçlerinin de belirli, her zaman ve her yerde aynı şekilde cereyan eden kimyasal tepkimeler yoluyla gerçekleşmesine dayanıyor. Bu değişmez özelliklerin altındaysa evrendeki tüm karbon atomlarının diğer karbon atomlarıyla, oksijen atomlarının diğer oksijen atomları, ve tabii ki genel olarak bir kimyasal elementin tüm atomlarının birbirleriyle aynı olması yatıyor. Saydığımız diğer örneklerin de gene temelde atomların özdeşliğine dayandıklarını görmek güç değil. Meselâ, insan DNA’sından gelen beslenme gereksinimi, ağız büyüklüğü, elin özellikleri gibi şartlarıyla Doğa’da kaşık haline getirilmeye uygun metal, tahta ya da seramik gibi malzemelerin özellikleri bir araya gelince kaşıkların da neden bibirlerine benzemeleri gerektiği anlaşılıyor.
Bilim ve Teknik Ekim 2000
Plâton (Eflatun): http://tr.wikipedia.org/wiki/Eflatun
Etiketler (
platon,
sayı,
kavramı,
fikri,
dna,
atom,
özdeşlik,
eflatun, )
Tarafımızca yazılan yazıların hakları saklıdır.
Henüz yorum eklenmemiş..2062
Türkçemizi katletmeden harf ve imlâ yapımıza uyacağınızı düşünüyoruz.Uygunsuz içerikler savcılığa bildirilmek üzere kayıt altına alıyoruz. 23.11.2024, 11:11
Her hakkı saklıdır.Görüntüleme 5159